O GÜNLER: BARCELONA

Sena Delihüseyinoğlu
2 min readJan 23, 2024

--

“Barcelona büyülü bir şehir, dünyanın belki de en büyülü futbol takımı ile bütünleşmiş anlatılamayacak, sadece yaşanarak gerçekten kavranabilecek özel bir yer.” -Erbatur Ergenekon

Barcelona’da ilk fotoğraf, Horacio Seguí.

70'lere dayanan bir hikaye bu… Bir kültürün ve çevresine yaydığı ışıltının etkisini yaşıyoruz. Bu yüzdendir ki süregelen düşüşü de böylesine yankı buluyor.

Geçtiğimiz günlerde İspanya Süper Kupa Finali oynandı. Real Madrid, Barcelona’yı 4–1 yendi. Şöyle yazmıştım o gün; Barcelona ne oynuyor anlamış değilim. Son en az 7–8 yıldır memnun değilim zaten de bugünkü bu hal inanılır gibi değil. Orta yok, paslar yanlış gidiyor, defans desen tövbeler olsun… Şu sözlerime inanamıyorum gerçekten. Gerçekten de epey bi zamandır Barca ne izletiyor, kulübün-takımın büründüğü hava, o göz alıcı yıllardan son derece uzak. Barcelona, hayal kurulan ve hayal kurduran bir takım. O nedenle ‘Mes que un club’, bilmeyenler için ‘Bir kulüpten daha fazlası’. Maç esnasında şöyle yazmaya devam etmiştim; Xavi gerçekten yolcu gibi ama Barca’da komple bir şeyler değişmeli. Johan Cruyff’ün kemikleri sızlıyor.

İlk Real Madrid maçı; oğlu Jordi’nin doğumuna denk gelmişti, 17 Şubat 1974… Jordi, bir hafta kadar erken gelince Cruyff sonraki hafta maça çıkabilmişti. Johan Cruyff’ün 1 gol attığı maçı Barcelona 5–0 kazandı.

“Bernabéu’da aldığımız o sonuç sadece kulüpte değil, Katalonya’nın tamamında müthiş bir etki yaratmıştı. Bölge, diktatör Franco rejimi altında büyük baskı gördüğünden zaferin siyasi alanda da büyük önemi vardı. Bu durumu, Jordi’yi Barcelona’da nüfusa kaydettirmeye gittiğimde bizzat keşfettim.

Danny hastanedeyken Jordi’nin doğumunu Amsterdam’da kaydettirmiştim. (Aslında tam adı Johan Jordi’dir ama Jordi adıyla tanındı.) İspanya’da da kayda aldırmak amacıyla Hollanda nüfus kayıtlarını yanımda getirmiştim çünkü yasalar öyle emrediyordu. İyi ki öyle yapmışım çünkü nüfus idaresinde bir Katalan adı olan Jordi’ye (Aziz Jordi, Katalonya’nın baş azizidir) izin verilmediğini ve nüfusa Jordi’nin İspanyol karşılığı Jorge’nin yazılması gerektiğini söyledi.

Memura, “O zaman sorun var.” dedim. “Oğlumun adı Jordi ve Jordi kalacak. Öyle kaydetmezseniz iş büyür ve benim sorunum olmaktan çıkar.”

Tavrımın sebebi siyasiden çok, çocuğumuza ne ad koyacağımıza kendi karar verme hakkımızdı. Cinsiyetini önceden öğrenmediğimizden Aralık ayında iki ada karar vermiştik: kız olursa Nuria, oğlansa Jordi koyacaktık. Bu isimler Hollanda’da bilinmediğinden Danny’yle bana pek özel gelmişlerdi.

Doğum yaklaşırken isimleri başkalarına söylediğimizde Katalan Jordi’yi unutmamız öğütlenmişti. Derhal kendi çocuğumuza ne ad koyacağımızı başkası değil, bizim bileceğimizi söylemiştim.

Barcelona’daki memura da bunları söyledim. Önce imkansız, dedi. Bense o zaman senin kısmetsizliğin, dedim. Herhalde Real Madrid maçıyla alevlenen milliyetçi duyguları ağır bastı ve ayrıca ben de ona uygun bir bahane buldum. Jordi’yi önce Amsterdam’da kaydettirdiğimden Hollanda nüfus belgesini gösterip resmi bir belgeyi hiçe sayamayacağını söyledim. Kendi kaydına ne yazarsa yazsın elimdeki belge dünyanın her yerinde geçerliydi çünkü. Bunun üzerine aklı yattı ve hiç kurcalamadan Jordi’yi kayda geçirdi. Kısacası 5–0'lık galibiyet sadece Katalan halkı için büyük duygusal anlam ifade etmekle kalmadı, oğlumun da işine yaradı. Madrid’e yenilsek ya da puan tablosunda aşağılarda kalmış olsaydık memuru kolay ikna edemezdim herhalde.”

Bu yazı, O Günler-Ferdi Özbeğen dinlenerek yazılmıştır :)

*Erbatur Ergenekon yazı: (01.09.2015), *Johan Cruyff-Benim Oyunum

--

--