Çek Bi Letonya - DERİN TUNAMAN
Sporun hikayelerini baz alarak gerçekleştireceğim röportaj serimin yeni konuğu: DERİN TUNAMAN… Keyifli okumalar!
İlk olarak seni biraz tanıyabilir miyiz?
23 yaşındayım. İstanbul’da doğup büyüdüm. TED İstanbul Koleji sonrasında liseyi Sezin Okulu’nda bitirdim. Ardından Koç Üniversitesi Medya ve Görsel Sanatlar bölümünden mezun oldum. Şu anda İspanya’da Real Madrid Üniversitesi’nde ‘Spor Gazeteciliği ve İletişim’ yüksek lisansı yapıyorum. Aynı zamanda Real Madrid TV’de stajyer muhabirim.
Hemen sormak istiyorum; Real Madrid serüveni nasıl gelişti?
Koç Üniversitesi’nde son sınıf öğrencisiyken yakın bir arkadaşım Madrid’e yüksek lisans yapmaya gideceğini, Real Madrid Üniversitesi’nde MBA yapacağını söyledi. Bana “Sen de düşünmez misin böyle bir şeyi?” dedi. Ben daha önce böyle bir spor üniversitesi olduğunu duymamıştım ve biraz araştırmak istedim. Sonrasında bu okulun Spor Gazeteciliği ve İletişim bölümü olduğunu da öğrendim. Zaten spor medyasında kariyer yapmak istiyordum, bu yüzden okul ilgimi çekti. Araştırmalarım sonucunda okulun fiziki ve akademik şartları daha da çok ilgimi çekti. Çok interaktif bir eğitim yapılıyordu ve bu tam benim istediğim bir şeydi. Master başvurusu yapmaya karar verdim. Başvurudan bir süre sonra kabulüm geldi. Vize hazırlıkları derken Koç’tan mezun olduktan sonra kendimi Madrid’de buldum. Şu anda bu üniversitede hem master yapıyorum hem de Real Madrid TV’de staj yapıyorum.
Arda’yı orda izlemek büyük gurur. Az süre alıyor olması, gittikten sonra kendini geliştirmiş olması hakkında neler düşünüyorsun?
Arda’nın az süre alması biz Türkleri üzse de zamanla aldığı süre artacaktır. Ancelotti çok akıllı ve son derece tecrübeli bir teknik direktör. Arda’nın gelişiminin farkında. Arda özellikle geçirdiği talihsiz sakatlıktan sonra hem fizik hem de psikolojik olarak çok gelişti. Sabretmeyi, doğru zamanı beklemek gerektiğini, tecrübenin önemini de anladı bana kalırsa. Ben sezonun geri kalan maçlarında daha çok süre alacağını düşünüyorum.
3 kelimede Madrid?
Düzenli, canlı ve güvenli.
İspanya’ya dair sevdiğin ve alışamadığın 3 özellik?
Sevdiğim 3 şey; insanlarının sıcaklığı, havası ve futbol iklimi.
Alışamadığım 3 şey diyelim; İngilizce bilenlerin -özellikle gündelik kent yaşamında- az olması, İspanyolların her şeyi geç yapması ve reggaeton…
Futbol özelinde spora ve spor medyasına ilgin nasıl başladı?
Aslında bir formülle başlamadım, bir hisle başladım. Çocukluğumdan beri futbolu çok seviyorum. Galatasaray taraftarıyım. Aynı zamanda iletişim, sosyoloji ve tarih gibi sosyal bilimlere ilgim olduğu için ayrıca belki annem de gazeteci olduğu için medya okumaya karar vermiştim. Hem futbolu hem de medyayı seven birisi olarak spor medyasına yönelmeye karar verdim. Bana göre hayattaki en önemli kararlardan birisi sevdiğiniz bir işi yapmaktır.
Real Madrid TV’de çalışıyorsun… En unutamadığın an/anlar neler ve kimlerle?
Jude Bellingham röportajı. Bellingham ile tanışmak unutulmaz bir andı evet ama sadece Bellingham olduğu için değil, aynı zamanda benim gazetecilik kariyerimde dahil olduğum ilk büyük röportaj olduğu için de çok önemliydi. Onun odaya girdikten sonra herkese tek tek selam verip nasılsınız demesi, saygılı ve yakın iletişimi çok güzeldi. Büyük futbol kariyerine rağmen bu kadar egosuz ve samimi olması çok takdire değerdi bence. Hem dünyanın en iyi futbolcularından hem de çok sağlam bir karakterdi karşımda duran insan.
Aklı, yüreği, emeği dengede olmak benim hayat mottolarımdandır çünkü ve Bellingham öyle bir duruş sergiliyordu.
Nasıl Galatasaraylı oldun?
Annem ve Babam Galatasaraylılar. Ben de onlar sayesinde küçükken Galatasaraylı oldum.
Hem ilgi alanın hem işin gereği takip ediyorsun elbette. Ligimiz hakkında ve bu sezon için yorumların nedir?
Galatasaray ve Fenerbahçe çok yakın ilerliyorlar. İkisinin de inanılmaz kalitede oyuncularla dolu kadroları var. Son haftalar çok kıyasıya bir rekabetle geçecektir.
Şu an Galatasaray 4 puan önde olduğu için çok avantajlı ancak burası Süper Lig, son haftaya kadar kesin bir kanıya varmamak gerek bence.
Galatasaray ve Fenerbahçe oyun olarak geçmiş sezonlara göre çok önde olsalar da hala ligimiz ile Avrupa arasındaki fark çok açık.
Futbol tarihine baktığımızda seni en çok etkileyen hocalar kimler?
Pep Guardiola, Jurgen Klopp ve Alex Ferguson.
Oyunu, yeteneği, gelişimi açısından hayran olduğun 3 futbolcu?
Aktif futbolculardan Messi, De Bruyne ve Mbappe.
Süper Lig’e yurt dışından transfer edilmiş ve hayal kırıklığı yaratan 3 futbolcu?
Bu liste saymakla bitmez ama en çok aklımda kalan 3 isim Falcao, Guiza ve Sigthorsson.
Milli Takım olarak Montella ile yeni bir sayfa açtık. Güçlü oyuncularımız ve parlayan gençlerimiz var. Avrupa Şampiyonası başta olmak üzere yakın gelecekte neler bekliyorsun?
Milli takım olarak belki de son yılların en iyi jenerasyonunu yakaladık. Bir sürü pırlanta gibi yeteneğimiz var. Ancak tabii ki asıl mesele bu gençleri bir arada oynatabilmekte. Burada Montella’nın kadro mühendisliği ve sistemi devreye girecek. EURO 2024 özelinde benim umudum var. Bence milli takımımız gruptan çıkmayı başaracaktır.
Son olarak… Eklemek istediğin bir şey var mı?
Son olarak spor medyasında kariyer yapmak isteyen genç kardeşlerime şunu söylemek istiyorum; asla hayallerinizden vazgeçmeyin! Kendinizi olabildiğince çok geliştirmeye çalışın. Eğer birisi bana yıllar önce, gelecekte Real Madrid TV’de staj yapacak ve ilk röportajını Jude Bellingham’la gerçekleştireceksin dese herhalde gülerdim. Ancak hayatın neler getireceğini kimse bilemez. Başarı bir süreç çünkü. Nasıl başladığınız ve ilerlediğinizle ilgili bir durum diye düşünüyorum…